Rugan Ayakkabılı Teğmen’in Öyküsü
Rugan Ayakkabılı Teğmen, öncesi ve sonrasıyla 12 Eylül Darbesi’nin titreşimlerini kanında iliğinde yaşayan, erozyona uğramış bir toplum içinde kendi olmaya ve kalmaya çalışan teğmenlerin odağında yaşadığımız bir toplu kıyıma bakıyor, belleğimizi tazeliyor.
Rugan Ayakkabılı Teğmen’in bir bölümünü okumak için lütfen tıklayınız.
Kitap hakkında yazılan bazı yazılar
12 Eylül darbesine kışladan bakan bir roman; “Rugan Ayakkabılı Teğmen”, Everest Yayınları’ndan çıktı. Haluk İnanıcı’nın bu ilk romanı, bize 12 Eylül öncesi ve sonrasında askerin tarafında neler yaşandığını anlatıyor. Romanda genç teğmen olan karakterlerin hikayeleri birbirlerine bağlanarak anlatılıyor. Kitapta 12 Eylül darbesinin koşulları anlatılırken 12 Eylül tarihinden sonra yaşanan trajediler de okuyucuya aktarılıyor.
İnanıcı’nın çalışması, askeriye öğrencilerinin hayallerindeki yıldızıların diploma almalarından sonra omuzlarına işlenen ağırlıkları olduğu anlatılmış.
Mehmet Ali Birand – Posta Gazetesi
Devamı
Türkiye gündemine uzun zamandır hakim, hassas ve bir o kadar da önemli olan, ordu ve onun kurumları anlatılmıyor Rugan Ayakkabılı Teğmen’de. Ordunun belirleyiciliğinde gelişen yakın tarih belirlemesi yapılıyor. Bu yüzden, belli bir tezi de içeren kitabı objektif bakış açısını koruyarak okumakta fayda var. Zira Atatürk ilkeleri, Cumhuriyet süreci ve olgusu, ‘şeriat’, ‘MHP’; ‘komünizm’, ‘PKK’, ‘terör’ gibi güncel, aynı oranda da belirleyici, sosyal/siyasal yakın tarihten beslendiği için kitap, ideolojik konumlanmalara açık bir risk de içeriyor. Bu anlamda kitapta anlatılanlar, güncel olaylar ve yakın tarihten
Aysel Sağır – Radikal Kitap
Devamı
Elimde iki kitap, “Geçtiğimiz yüzyılın son çeyreği allak bullak bir bellekle son buldu” diye düşünüp duruyorum. Tarihin izleği, bu izlekle birlikte meydana gelen değişimler, bu değişimlerin insanlara yansıyan halleri nihayetlenmiş değil. Bu açıdan bakıldığında yakın tarihi “bir geçmiş” olarak irdelememiz pek de mümkün gözükmüyor. Zira tarih dendiğinde dün, bugün ve geleceği hep birlikte düşünebiliriz kanaati hakim bu yaşadıklarımızda.
Haluk İnanıcı’nın özyaşam tanıklığından yola çıkarak ve “içerden” anlattığı kitabı, bir Türkiye panoroması sayılabilecek olan Rugan Ayakkabılı Teğmen.
Müge İplikçi – Vaten Kitap
Devamı
12 Mart ve 12 Eylül dönemlerini birlikte yaşadığımız ancak derinlemesine tanımadığımız bir kesimi, gerçekçi bir bakış açısıyla başarılı bir şekilde anlatmış yazarımız. Bunda zannediyorum kendisinin bir dönem içinde bulunduğu kurumu, ona hayat verenler insanları objektif olarak gözlemleyebilmesi ve keskin analiz yeteneği rol oynamıştır. Gerek romanın kurgusu gerek kullanılan tertemiz ve akıcı dil, yazarımızın ilk romanı olmasına rağmen köklü bir birikime işaret etmektedir. Kitabın iki ayrı taraftan okunabilmesine rağmen herhangi bir kopukluk hissi doğurmadan bütünlüğünü koruması titiz bir çalışmanın ürünü olsa gerek. O dönemleri yaşayan insanların deyim yerindeyse buzlu camın arkasından görebildiklerini şeffaf bir camın arkasından görmelerini sağlayabilecektir diye düşünüyorum. Şahsi çıkarları dışında insanların mutluluğu ve sömürülmemesi için mücadele eden insanların ödedikleri ağır bedelleri, yıkıma uğrayan yaşamlarını özlü bir şekilde anlatmıştır. Kurumun kimi dogmatik kurallarına rağmen insanların çok sağlam dostluklar geliştirebildiklerini, ülkenin geleceğine ilişkin kaygıların, ortak düşüncelerin samimiyetle paylaşıldığını yazarımızın işlek kaleminden öğreniyoruz. İnsanların hikâyeleri ve tarihsel olaylar anlatılırken insani unsurların siyasetin gölgesinde kalmaması romana ayrı bir tat veriyor.
Savaş Sertataş
İncelemeler
Henüz yorum yapılmadı.