KİTAPTAN BİR BÖLÜM
İnsanlığın kendini mitolojiden kurtarmaya çalışan düşünce serüveni Milet’ten, Kroton’dan, Elea’dan sonra; insan merkezli Sofist düşünce ile, Aydınlanma Çağı’na daha iki bin yıl varken Yunan topraklarında şekillenir ve Atina’da hayat bulur. Serüven bu kez de mutlak bilgi olmayacağını, bilginin göreli olduğunu ortaya koyan Sokrates’in sorgulama yöntemiyle, Sofistlerle kendine yol arar ve nihayet Aristoteles ve Platon’la sistematik felsefeye dönüşür.
Tüm bu düşünce tarihinine, ticaretin gelişmesiyle ortaya çıkan tüccar sınıfı ve emekçi kesimlerin; mitik, aristokratik yapılara karşı mücadelesi ve eşitlik arayışı yön verir. tıklayınız.
Türkiye’de Hukuku Yeniden Düşünmek
Vatandaşların devletle ve kendi aralarındaki ilişkileri, politik toplum/sivil toplum dengesini belirleyen kurallar bütünü olarak karşımıza çıkan hukuk, hem devlet aygıtının fikrî yakıtı olarak hem de yargı bünyesinde cisimleşmiş bir baskı aygıtı olarak, demokratik hukuk devletinin ayrılmaz bir parçası olduğu; yönetenlerin keyfiliğini önleme, yönetilenlerin haklarını koruma misyonu üstlendiği iddiasındadır. Hukuk özetle, müeyyidelendirilmiş normlarla, devlet-toplum arasındaki yeniden üretimi hâkim sınıf bloku/ideolojisi lehine güvence altına alan politik atmosferin, yapının harcıdır. Demokratik hukuk devleti, hak ve özgürlüklerin vatandaş lehine genişleyeceği, bunun ancak kendisi tarafından güvence altına alacağı iddiasını da taşır. Politik mücadele tarihi bize, yönetilen sınıfların inisiyatif kaybettiği dönemlerde otoriter-devletçi görüşün genel ideoloji üzerinde hâkimiyet kurduğunu ancak mücadelenin hâkim sınıf blokunu gerilettiği kısa parlama anlarında özgürlükçü eğilimin bu bloku parçalayabildiğini göstermektedir. Yine anlaşılmaktadır ki, muhalefete düşen siyasi hareketler iktidara gelmek, halkın çoğunluğunu kendi etrafında seferber etmek için “hak ve özgürlük” söylemine sarılmakta ve bunu çoğu zaman bir amaç değil bir araç olarak görmektedirler. Gerçek olan bir şey varsa, türü ne olursa olsun iktidarlar hiçbir zaman iktidara doymamaktadır. İktidar, kitlesel muhalefet anlarında bir adım gerilese bile, hemen vermek zorunda kaldığı hakları ne zaman ve nasıl geri alacağının planını yapmaktadır.