Aklıma Düşenler

DSC_0311

Hayata dair yazmak ruh işidir, canlıdır yani.

Satır aralarına gizlenen yürek çırpıntıları sessizliğe gönderilmiş bir çığlıktır.

Akıp giden hayata, kendine tabi olmamızı bekleyen vasata karşı bir başkaldırıdır, isyandır.

Bakıştır yazı yazmak. Nasıl yaşamak istediğinizle ilgilidir. Boşlukta tutunma, yaşam koordinatlarını bulma çabasıdır.

Sisifos kaderidir yazmak. Dikkatli gözlere, merakını henüz yitirmemişlere, hayat yolculuğunu daha yaşarken bitirmemişleredir meramı.

Yazmak haddini bilmemektir. Hayata anlam veren, değer katan her şeyi istemedir.

Daha önce kalem tutanlara saygı duruşudur.

Yazmak kendi ruhunu çırılçıplak ortaya koyma hȃlidir.

İnsanın en saf en korumasız anı ve görünümüdür.

Göğsünü açarak gardını düşürme hȃlidir de aynı zamanda meydan okumadır.

Okuruna kim olduğunu, ne olduğunu görme ve gösterme imkanı verme arzusudur.

Yazmak hayatı paylaşmaya cesaret ve çağrıdır; basitliğe, kabalığa, hoyratlığa, acımasızlığa karşı çıkmaktır; zerafete, inceliğe göndermedir; sevgiye, aşka, merhamete seslenmedir.

Körlükten uyanma, kendimize yeni bir elbise biçme çabasıdır.

Aşka, sevgiye ve güzelliğe karşı yapılan ayıplar, kötülükler için özür dilemedir; özür dilemeye davettir.

Demem o ki, yazmak, hayatı biraz kurcalayarak akıl ve gönül gözünü açacak koridorlar içinde kaybolmaktır.

***

Endülüs’ü Farklı Gezmek’e gelince, bir uygarlığa karşı saygı duruşudur.

Hayatı, kendimizi keşif için heyecanlı bir yolculuğa davettir.

Kitap samimi olarak geçmişimizle yüzleşmeye küçük bir katkıdır, tarihin karanlık sayfalarının tekrarını önleme, güzellikleri açığa çıkarmaya yönelik bir çabadır.

Ey sevgili okur, sen kitabın görünen yüzüne bakma o görünmeyen aşkın peşindedir.

Hasılı yazmanın mayası aşktır.

10.4.2019