Merhaba
İnsanın içini serinleten, ruh ve gönül kapılarını açtıran; bir an için hangi gözler, hangi dudaklar söyledi bu sözü diye söyleyene baktıran; korku ve şüphe yerine güven aşılayan hangi kelime vardır merhaba’dan başka.
Her zaman sarhoş olmalı. Her şey bunda: Tek sorun bu. Omuzlarınızı ezen, sizi toprağa doğru çeken Zaman’ın korkunç ağırlığını duymamak için, durmamacasına sarhoş olmalısınız. Ama neyle? Şarapla, şiirle ya da erdemle, nasıl isterseniz. Ama sarhoş olun i ” Brüksel gezimizde Çizgi Roman Müzesi’nden sonra Saint-Hubert Galerisi’nin yanında bulunan Montagne sokağına 28 numaraya doğru yöneliyoruz. Eskiden […]
Brüksel Güzel Sanatlar Müzesi’ni gezerken tanımadığım bir ressamın tablosu karşısında çakılıyorum. Salondan ayrılmak gelmiyor içimden. Marat’nın Öldürülmesi tablosu… Marat, Robesbierre ve Danton’la birlikte 1789 Fransız İhtilali’nin en önemli üç isminden biri. Bir doktor, bir hatip, gazeteci… Lakabı “Halkın Dostu”… Ressam ise bir Flaman ressamı: Jacques-Louis David. Şunu hemen ilave edelim ki, devrim hükümetinin resmi ressamı […]
Bir kadın düşünün ünlü bilim adamı kocasının hikayesine dâhil olmak yerine, kendi hikayesini yazan,
Savaş yıllarında, bombalar altında yurt dışında okumayı, Türkiye’nin ilk kadın arkeoloğu olmayı başaran,
Bir kadın düşünün Anadolu üzerindeki örtüyü, toprağı güneşin altında kan ter içinde, iğneyle ve sabırla kazarak kaldıran, tarihi açığa çıkaran,
Hayata dair yazmak ruh işidir, canlıdır yani. Satır aralarına gizlenen yürek çırpıntıları sessizliğe gönderilmiş bir çığlıktır. Akıp giden hayata, kendine tabi olmamızı bekleyen vasata karşı bir başkaldırıdır, isyandır. Bakıştır yazı yazmak. Nasıl yaşamak istediğinizle ilgilidir. Boşlukta tutunma, yaşam koordinatlarını bulma çabasıdır. Sisifos kaderidir yazmak. Dikkatli gözlere, merakını henüz yitirmemişlere, hayat yolculuğunu daha yaşarken bitirmemişleredir meramı. […]
Anlatmak acı gelmesine acı gelir bana. Ama susmak da bir başka türlü acı. “Prometheus, Aiskhylos”